Salı, Nisan 06, 2010

KASSAS

Kassas oyununun tasarım ve yönetimi Övül Avkıran ve Mustafa Avkıran'a ait. Oyunun adının Kassas olmasının sebebini şöyle açıklamışlar : "Eski zamanlarda Kassas, kafasından hayali hikayeler anlatan, anlattığı hikayeye kendisini de katan ve kıssadan hisse çıkartan gezgin anlatıcılara denirmiş. İstanbul'un şimdiki Kassasları olsa olsa seyyar satıcılardır dedik, İstanbul kazan biz kepçe peşlerine düştük". Gerçekten de macuncusundan çiçekçisine, kalaycısından şerbetçisine hepsinin ayrı ayrı hikayeleri var. En üzücü olan ise bu insanların senelerdir İstanbul'da olup anca ekmek parası kazanabilmeleri, içinde yaşadığı ve şu anda 2010 Kültür Başkenti ilan edilen İstanbul'un boğazını, Topkapı Sarayı'nı, Gülhane Parkı'nı görmemiş olmaları. Çoğu tiyatroya, sinemaya hiç gitmemiş. Bu hikayeleri onların ağzından dinlemek çok etkileyiciydi. Öyle gerçekçi, öyle samimi konuşuyorlardı ki onlar gülünce izleyici de gülüyor, onlar derdini söyleyince izleyici o üzüntüyü paylaşıyordu, karşı karşıya sohbet eden iki insan gibi. Çok şey değil, sadece rahat bir yaşam, kiradan kurtulmak, çocuğunu görebilmesine yetecek kadar para kazanmak,sayesinde 3 5 kuruş kazanabildiği arabasını rahatça, zabıta korkusu olmadan güzel bir yere açıp o akşamın yemek parasını
çıkarmak... istedikleri bunlardı. Konuşmaların kağıttan okunmasına gelince. Bence bu oyunun büyüsünü riske atmamak için yapılması gereken birşeydi. O kadar çok ve uzun şeyler söylendi ki. hatta bazıları sayısaldı, unutulması halinde o sürükleyicilik uçar giderdi. Zaten onların konuşmaları da çok şey değiştirmedi. Biz her şeyi en duru haliyle seyyar satıcılarımızdan öğrendik yine, tertemiz Anadolu insanından. En son hepsine teker teker nereden geldiklerini sordular, hepsi doğduğu yeri söyledi. Ardından İstanbulluyum dedirttiler ve onlar da gururla İstanbullu olduklarını söylediler teker teker. Bu gururu taşımakta haklılar hepsi İstanbul'un birer kültür öğesi. En basit örneğinden yazın sokakta bir mısırcı, kışın kestaneci, bozacı görmezsem moralim bozulur benim. Onların bize, bizim onlara ihtiyacımız var.

Buyçe YEŞİLBAŞ
> Grup 2 <

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder