Perşembe, Mayıs 13, 2010

KURUMSAL PROJE


“Ülker” markasının yaratıcısı, şirketin kurucu ve onursal başkanı Sabri Ülker; “Çocukları mutlu edecek ürünler ürettim, sizler de kaliteli ve yeni ürünlerle onları sevindirmeye devam edin, aynı zamanda onları mutlu edecek projeler üretin.” diyerek sesleniyormuş kuruma her yeni gelen çalışanına. 6 Mayıs 2010 günü İstanbul Bilgi Üniversitesi çatısı altında gerçekleşen “Perşembe Konuşmaları”nın konuğu Yıldız Holding Genel Müdürü Zuhal Şeker’di. Zuhal Hanım konuşmasında Ülker’in sürdürülebilir projelerinden çeşitli örnekler vererek şirketlerin bu tarz projelerde nasıl bir politika izlediklerini, kurumsal kimliklerinin bu projelerle neler kazanacağını ve de hedeflerini konuşma takipçileri ile paylaşmaya çalıştı. Özellikle son yıllarda bir çok şirketin de yaptığı gibi kültür-sanat ve spor alanında yaptıkları projelerle Türkiye’nin dört bir yanında çocukları çeşitli etkinliklerde markayla bir araya getirip aynı zamanda markanın o bölgedeki satış rakamlarını da değiştirmişler. Bu alanda özellikle araştırma yapmanın önemini vurguluyorlar. Yaygınlığın en önemli kıymetleri olduğunu defalarca dile getiriyor Zuhal Şeker. Neden çocukları hedef aldıklarını ise “Çocuk; gelecek demek.” sözleriyle açıklıyor. Özellikle Ülker Çocuk Sinema Şenliği ile bu yıl 17-18 Nisan tarihlerinde binlerce çocuk kurum tarafından seçilen bir filmi ücretsiz izleme fırsatı bulmuş. Kendilerince en sevindirici olay ise Anadolu’da sinemaya gitme oranının artması. Proje genel olarak çocukları kültür,sanat ve sporla bir araya getirme açısından takdiri hak ediyor. Fakat proje tam anlamıyla bir sosyal sorumluluk projesi olmamasıyla insanı tam anlamıyla projeye karşı övgüden alıkoyuyor. Çünkü bu tam bir kurumsal proje, yani karşılık beklenerek yapılan bir iş. Her ne kadar etkinlikler ücretsiz olsa da etkinlik sonrası dağıtılan markaya ait ürünlerle çocukları kendi markalarına bağlayarak yeni bir satış rakamı yakalama çabası içerisindeler. Zaten yaptıkları projeden çok arkasındaki stratejiden ne kadar gurur duydukları Zuhal Şeker’in hem konuşmalarından hem de işi anlatışından beli oluyordu.



NOT;

Etkinlik: Peşembe Konuşmaları.

Konu: Sürdürülebilir Projelere Şirketlerin Bakış Açısı.

Konuşmacı: Zuhal Şeker- Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü.

Mekan: İstanbul Bilgi Üniversitesi

Buket Gonca GÜL

> Grup 4 <

ÜLKER’LE ÇOCUK OLMAK


“Ağaç yaş iken eğilir” atasözü tam da bu konu için söylenebilecek bir atasözü olabilir. Çünkü Ülker markası için de en önce çocuklar geliyor daha sonra Türkiye’nin her yerinde olmak. Biraz Ülker markasının neler yaptığından bahsedeyim.



Bir marka için sosyal sorumluluk projelerinde yer almak olmazsa olmaz bence. Hele ki Ülker gibi kendini kanıtlamış, ürünleri milyonlar satan bir marka kesinlikle bu şekilde olmalı ve böyle de olmuş zaten. Ülker çocukları ön plana aldığı için çocuk alanında sosyal sorumluluk projeleri hazırlamış. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yapılan “ Perşembe Konuşmaları”nda Ülker’in Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker projelere başlamadan önce neler yaptıkları üzerinde durdu, bir projenin hazırlanmasında nelere dikkat edildiğini anlattı. En önce “araştırma” yapılırmış. Mesela çocuklar için sinema şenlikleri düzenleniyormuş. Bu projeye başlamadan önce dünyada sinemaya gitme oranlarına bakılıyormuş. Bu durum olmazsa olmaz. Çünkü proje hazırlamak ciddi bir mesele, projenin yarı yolda kalmaması için Ülker markasının da dünya üzerinden bir araştırma yapması önemli bu yönde. Sloganı ne kadar da “ Türkiye’nin Her Yerinde Olmak ” olsa bile, projeye başlarken Avrupa alanında bir araştırma yapması gerçekten hoş. Bu sayede rakiplerinin neler yaptığını görmüş olur. Çok sistemli bir ulaşım organizasyonuna sahipler. İnternetten, gazeteden, televizyondan her yerden ulaşıyorlar özellikle de çocuklara. Bence bu projenin çocuk odaklı olması takdire şayan. Çünkü hem kulağa sevimli geliyor ve göze hitap ediyor, hem de çocukların küçük yaşta sinema ya aşina olması sosyalleşmeleri bakımından çok yerinde bir seçim. En başta kullandığım atasözü bu cümle ile daha da anlam kazanıyor. Araştırmalarının sonucunda birçok ilde ilk defa sinemaya giden çocuklar olduğunu söyledi Zuhal Şeker. Bu nedenle iyi ve yerinde bir proje içinde bulunduklarını düşünüyorum. Bir de şöyle bir durum söz konusu: Ülker sinema salonu olmayan illere “ gezici sinema ” adı altında sinema salonu götürüyor. Yani her şekilde müşterilerini düşünüyor.



“ Neden çocuklar?” sorusuna “gelecek nesillerin gelişimine katkıda bulunuyoruz” diye cevap veriyor ama bence hala hayal kurabildiği için ve hala çocuk ruhunu yaşatabildiği için. Çünkü hayal kurabilen insan hala biraz çocuk kalabilen insandır.


Asiye ARIOĞLU
> Grup 4 <