Cuma, Ekim 02, 2009

İNSAN YA YAŞAR YA YAŞAMAZ

Mekân: Tütün Deposu
Etkinlik ismi: 11. İstanbul Bienali“İnsan Ne ile Yaşar?”
Sonuç: Duygusal bir karaktere bağlı olarak iç karartıcı.


İronik bir dünya ve vaat edilen güzellikleri göz önünde bulundurduğumda vardığım sonuç şu ki:

İnsan horgörü ile yaşar. İnsan katliamlarla, zulümle, umutsuzlukla yaşar. Fakirliğe itilmek, çaresizlik, mutsuzluk ve daha kurnazca davranmış olan hemvarlıklarının kuklası olmak insan yaşamının vazgeçilmez temel taşlarındandır. İnsan savaşlarla yaşar. Barışı ağzına alamadan yaşar. İnsan “ataerkil” bir toplumla yaşar. İnsan üçkâğıtla, yalancılıkla, dalkavuklukla yaşar. İnsan “bağımlı” yaşar – bir düzene ya da bir insana ya da herhangi bir şeye istem dışı bir bağımlılık-. İnsan sürgünlerde geçirmelidir ömrünü. Kafasındaki anavatan tabirinden çok çok uzakta yaşamak zorundadır. İnsan düşünmemelidir yaşarken, onu yaşatan olabildiğinde az önemli düşünceye sahip olmasıdır, hiç sahip olmasa daha hayırlı olur onun için. İnsan asıl kimliğinden uzakta yaşar. Zorlama düşüncelerin boyunduruğunda yaşar. İnsan “toplum için kaşınılmamalı” ibaresine uyarak yaşar. İnsan bir dairenin etrafında düzenli olarak dönerek yaşamalıdır ki çemberin dışını göremesin. İnsan köprü altlarında, dünyadaki yerine yakışır(!) bir şekilde sefalet içinde yaşar. İnsan “doğaya hâkim” güç olarak yaşamaktansa “doğanın hâkim olduğu köle” olarak yaşamalıdır. İnsan başka bir insana düşman kesilerek yaşamalıdır. İnsan nefes almamalıdır. Ancak böyle yaşayabilir.
Mesela insan hayal gücü ile yaşayamaz. Umut hiç insana göre değildir. Rahat içinde yaşamayı düşünmemelidir bile. Dürüstlük, bilgelik, hoşgörü ve huzur insan doğasına aykırıdır. Bunlarla yaşaması söz konusu bile olamaz. İnsan sanatla ve kültürle yaşayamaz. Belirli bir kültür birikimine sahip olamayacağından kültür kelimesinin karşılığından bile haberdar olmalıdır. Sanat mı? Sanatı yönetenler muhakkak vardır. Barakasında sanat yapmak hangi insanın aklına gelir ki?(!) İçinde bulundukları durum için tasarladıkları dans sadece “saçmalık”tır. Ya da vakit öldürme. Bunlar sanat olamaz. İnsan birlik beraberlik içinde yaşayamaz. Özgürlük günahtır! İnsan para tanrıları olmadan yaşayamaz ve tek tanrı ile de yaşayamaz. Kendi dilini konuşamaz. İnsan sağduyu ile yaşayamaz.
İnsan aslında ne ile yaşar? Ya da bu durumda şunu sormalı: Ne için yaşar?
İnsan “insan” ile yaşar, dünya ile değil. İnsandır belirli düzenleri dayatan ya da başarı elde edebilen. Hoşgörü de horgörü de insandan gelir. Temel ihtiyaçlar mı? Çoğu insan yeme, barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorken bunların sözünü etmek çok da doğru olmaz. İnsan, insanın getirileri ve götürüleri ile yaşar. Onu düşünmeye iten ya da intihara götüren şey başka bir insanın ya da insanların etkisine karşı bir tepkidir.

Hilal DİKMEN
>Grup 1<