Var oluşu açıklamak insanoğlunun en temel çabası olmuştur. Var oluşunu açıklamaya çalışırken insan ilk kaynağa yönelmek istemiş, yaratılışı anlamaya çalışmıştır hep. İnsanoğlunu yaratılışı ile ilgili karşımıza çıkan ilk mitler doğayla girdiği mücadelenin tanıklıklarını yansıtır. Hükmedemediğidoğa ve canlılar tek tek tanrılaşır gözünde. Yunan mitolojisindeki ateş tanrısından, Uzakdoğu’daki yılan tanrısına kadar tanrılar insanoğlunun baş edemediği ya da açıklayamadığı varlık ya da kavramların şekline bürünmüştür. İnsanoğlunun yeryüzü ile kurduğu ilişki değiştikçe yaratılış destanları da değişir. Her ne kadar yeryüzündeki birçok yaratılış miti birbiri ile ortak noktalara sahip olsa da zamanla, tanrılar gibi insanoğlunun yaratılışına verdiği anlamlar da farklılık gösterir. Eskiden doğa tanrılarının himayesinde olan insan sadece kendisi için yaratılmış bu evrenin hâkimidir artık. Teknoloji ve bilim sayesinde ona hükmettiğini sanır çünkü yaratılış destanlarının tarih içindeki serüveni insanların kendilerini evrenin içinde nasıl konumlandırdıklarına göre şekillenmiştir ve yaratılış destanları tarih boyunca yaşamış toplumların kültürel inşalarıyla ilgili önemli ipuçları sunmaktadır. Mitolojik ve dini kaynaklarda rastladığımız yaratılış destanlarının gelecekte nasıl şekilleneceğini ve nasıl bir kurgu içerisinde sunulacağını görmek isterim doğrusu!Burcu HALAÇOĞLU YEŞİL
> Grup 3<
*Sırasıyla fotoğraflar Nors Mitolojisi ve Orta Krallık Çin ekoses.com internet sayfasından alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder