Cuma, Aralık 18, 2009

Prens

The Prince, Machiavelli’nin, Medici Ailesi’nin Floransa’daki hakimiyetini artırması ve gücüne güç katması için bir yol gösterici olarak kaleme aldığı bir eser. Machiavelli’nin çok keskin hatlarla çizdiği The Prince portresinde, onun ülkesinin güç ve dengesini koruyabilmesi için gerekli olabilecek her türlü acımasızlık ve ahlaksızlığın meşruluğunu ortaya koymuştur.

15. yy.da en güçlü olma hevesiyle dini kullanarak müslüman-yahudi soykırımı yapan Kral Ferdinand kimliğindeki prensin siyaset anlayışı, bügün de aynen varlığını sürdürmektedir. İktidarı ellerinde tutanların rejimlerini devam ettirebilmek içinher türlü yolun mübah olduğu yönündeki Makyavelist anlayışları, aslında dünyanın dengesini bozmakta ve insanlığı kasıp kavurmaktadır. Evanjelist inancına sahip Bush’un kendisini Tanrı tarafından görevlendirilmiş bir elçi sıfatıyla görüp meşrulaştırdığı Irak katliamı buna en iyi örnektir. Makyavelist anlayış, ABD-İsrail ikilisinin dünya üzerindeki işaretleri meşrulaştırırken de bir günah babası olarak apaçık kendini ortaya koymaktadır.

Bir prens onur sahibi olmalı, cesaret, , dürüstlük örneği göstermeli evet; ama kendi çıkarları uğruna soykırım icra eden bir anlayış ne kadar onurlu bir davranış sergilemiştir acaba? Prens’in onuru sadece kendi milletinin çıkarları söz konusu olunca mı devreye giriyor acaba? Dünyanın küreselleştiği, post-modernizmin geçerli olduğu şu dönemde, çağımız prensinden beklenen kucaklayıcı olmasıdır din, dil, ırk gözetmeden. Temelde insan olmanın, özelde lider olmanın gereği olan prensin adaleti, sınırları aşarak kuşatmalı bütün alemi. Sergilediği tutarlı davranışları ve özüyle sözünün örtüşmesiyle bir model olma yükümlülüğünü en iyi şekilde taşımalıdır. Prens olmanın bir ayrıcalık değil, beraberinde ağır bir sorumluluk getirdiği bilinciyle toplumda barışı, sukuneti ve refahı sağlamaya azmetmelidir. Şimdi ki durumdan daha iyi bir geleceği öngörebilme yeteneğiyle ileriye dönük, getirisini götürüsünü hesaplayarak geniş planlar yapabilme ve bunu yüksek özgüveniyle uygulamaya koyabilme kabiliyetine sahip olabilmelidir bir Prens. Bulunduğu ortama hakim olabilmeli, her bakışı, her adımı birşeyler atmalı tebasına.

Evet, en önemlisi de Prens bir misyona sahip olmalı ve bunun için mücadele; insanca yalnız ve yalnız insanlığın huzur ve barışı için yapılmalıdır.


Kaynaklar:

http://nedir.antoloji.com/evangelist

www.felsefe.gen.tr/machiavelli_makyavel_prens_kitabi.asp



Merve Dumlupınar ASLAN

> Grup 1 <

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder